
Çok küçükken babamın beni götürdüğü bir kupa maçında tanıştım onunla. Daha önce adını televizyonda çok duymuştum adını. Babam izlerdi hep bende ona olan hayranlığımdan oturup yanında bakardım öyle ekrana boş boş.O gittiğim kupa maçından hiçbir şey anlamamıştım önce. Yaşını başını almış adamlar abiler çılgınca bağırıyorlardı. Bakıyordum arada babam da eşlik ediyordu. Babam beni omuzlarına alana kadar hiçbir şey görmemiştim. Fakat omuzlarındayken önce o yeşilliğe vuruldum. Uçsuz bucaksız gelmişti bana o saha ve o sahada oraya buraya koşan adamlara... Futbola olan aşkım burda başladı benim..İlk aşkımdı...O maçtan sonra futbolla ilgili ilk hatırladığım şey 94 Dünya Kupasıydı. Daha sonradan öğrendim neler kaçırmışım 92 de...90 da... Diego Armando Maradona yı ilk 94 te tanıdım. attığı bir golden sonra kameralara doğru çılgınca koşup sevindiği anı unutamam. Ya da Kenneth Andersson un mükemmel oyununu. Peki ya final maçında efsane Roberto Baggio nun kaçırdığı unutulmaz penaltı ve kupayı Brezilya ya hediye edişini.. İlk kez orda görmüştüm genç Ronaldo yu.. Nasıl da seviniyordu.Sonra tuttuğum takım için kader maçını hatırlarım. 5 Mayıs 1996... Hayatımda ilk kez şampiyonluk nedir öğrenecektim. Onu elimizden aldılar diye düşündüm daha çift rakamlı yaşlarıma yeni girerken. Aşkım belki de burda bitiyordu..Soğumuştum. Unutmadık belki ama kalbimize gömdük çünkü 2 ay sonra 96 Avrupa Şampiyonası başlayacaktı. Andreas Kopke hastasıydım.İsminden mi neydi bilmiyorum bir kaleciye olan hayranlığımın nedenini.. Çeklerde Patrick Berger vardı. O nasıl bir topçuydu allahım. Uzatmalarda Oliver Bierhoff un dönüpte vurması hala gözümün önündedir. 98 Dünya Kupası, ve 2000ler..Dün gibi hatırlarım..O arada Robbie Fowler ı, Dennis Bergkamp ı, Gheorghe Hagi yi, Hristo Stoichkov u, Alan Shearer ı tanıdım...Aşkım bir daha perçinlendi onları tanıyınca...Ve şimdi kendimi çok şanslı hissediyorum..Steven Gerrard ı, Francesco Totti yi, Guti yi, Kaka yı izleyince babama borçlu olduğumu düşünüyorum.. Ya beni o kupa maçına götürmeseydi ya da bana Real Madrid - Barcelona rekabetinin ne demek olduğunu anlatmasaydı bu kadar zevk alır mıydım hayattan...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder